"Seni pamuklara sarmalar sararım..."diyor ya Sezen Aksu. İşte sabahlıkta o kadar tüylü ve yumuşak ki o sarmalanma duygusunu şiddetle hissediyor insan.. : )
Ne varki sabahlığın cazibesine kapılan ve kendinden geçen bir tek ben olmadım. Giydiğim ilk dakika yanıma arz-ı endam eden Miskintoşum kucağıma oturdu, başladı üzerimi ince ince yoğurmaya. Önce hafif hafif yaparken sonra kendinden geçercesine adeta transa geçmiş gibi gözlerini kısa kısa tüylerin arasını koklayıp yalayarak devam etti. En son onu böyle gördüğümde yeni bulduğumun ertesi günüydü. Battaniyeye aynı şeyi yapıyordu. ..
(Bu fotoğraf bir kaç gün sonra çekildi malesef esas olayı görüntüleyemedim)
Şimdi böyle koca kediyken bebek gibi hareketler yapması, o aranmaları beni çok hüzünlendirdi... Sanki nasıl desem çok iyi tanıdığınız bir arkadaşınızın akli dengesini yitirip çocukca hareketler yaptığını düşünün. Belki tam olarak tarif edemedim bendeki duygunun karşılığını ama işte onu öyle görmek gerçekten kalbimi kırdı.
Kediler bebekken annelerinin memesinden süt akışını sağlamak için yoğururlarmış. Bu harekette oradan geliyormuş. Yani sonrasında mutlu olduklarında yada anlattığım üzere (annesinin karnına benzettiği için bence) yumuşak tüylü bir şey gördüklerinde eski anıları canlanır ve bu hareketlerini tekrarlarmış. Evet Miskin zaten sık sık normal zamanda da ufak ufak yoğuran bir kediydi ama o yoğurduğunun ben olduğumu biliyordu bu defakindeki hüzünlü taraf o üzerimde sahte poları annesi sanmış olmasıydı. Olmayan memeyi araması, derin derin koklaması, gözlerini kısarak kendinden geçmesi...
Önce bir süre sabahlığı giymeyeyim dedim. Sonra ise sabahlık gibi peluş bir battaniye dikmeye karar verdim Miskin için. Madem böyle mutlu oluyor battaniyeyi yuvasının içine koyarım belki kendini daha huzurlu hisseder diye düşündüm.
Kedilerinde annesi var be blog ve bence kedilerde annelerini özlüyorlar, kim ne derse desin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder