Dün gece sabaha karşı saat 4'te nihayet evimize ulaşabildik. Bu defa dönüş çilesinden bende nasibimi aldım. Malesef yolumuzu oldukça kısaltan Yalova-Yenikapı deniz otobüsünü Bursa'daki anlamsız 2 saatlik trafik yüzünden kaçırınca bütün plan altüst oldu. Topçularda 2,5 saatlik bir bekleyişin ardından feribota binerken gözlerim kapanıyordu, tekrar açtığımda meğer iniyormuşuz ben hala biniyoruz sanıyorum, eşimde benimle dalga geçiyor :)
Bu gidiş ve dönüş çilelerine bir çözüm bulunur mu bilmem ama ben İstanbul'dan taşınmak istiyorum arkadaş. Trafiği, kalabalığı, gürültüsü sürekli bir heyecan, bir stres. Artık hem maddi hem manevi tüketimin minimum olduğu sakin bir hayat istiyorum...
Herneyse bir tatili daha arkamızda bırakmış olduk. Ama çok değil yarın yine yollara düşüyoruz. Önümüzdeki hafta da izin kullanmaya karar verdik. Bu yazın son tatilini yapmak üzere Assos'a doğru yola koyulmuş olacağız. Bu sebeple dönüş çilesi bile vız geldi yahuu!!
Tatil arasında neler yaptığımdan da biraz bahsedeyim. Balıkesir'e gidince kumaş ve ipleri de alacağımı söylemiştim. Hemen bir fotoğrafını koyayım.
Kumaşçıya gittim ama adam bana ne tip bir kumaş istediğimi sorunca kalakaldım. Bilmiyorumki ne istediğimi. Neyseki ne dikmek istediğimi söyledim de o da bana uygun kumaşlar konusuda yol gösterdi . Arada bir sürü anlamadığım kumaş terimleri söyledi. Bende kafama göre 50 cm her birinden kestirdim. Ne yapıcam bakalım bende bilmiyorum.
Bu dikiş macerasında en çok hoşuma giden şey ben dikiş makinası almak istiyorum dediğim de eşimin de hemen negatif yaklaşımda bulunmadan "al tabi" demesi oldu. Bu kadar destekleyeceğini beklemiyordum çünkü bazı arkadaşlarım bile bu konuda pek teşvik edici konuşmadı. Herkes biraz demode bir işmiş gibi bakıyor, Hemen ilk soru ne dikeceksin oluyor, ne işe yarayacak? E bir tane diktin sonra ne yapacaksın? İnsanlar neden bir kere de kendi kriterlerine veya zevklerine göre karşısındakini sorgulamadan destek olmazlar ki anlamıyorum. Sanki her şey bir amaca hizmet etmek zorunda mı, ben dikerken keyif alacaksam bundan daha önemli bir amaç olabilir mi? Seri üretim yapacak sabah akşam dikecek halim yok, zaman zaman keyfim istedikçe geçeceğim başına eğleneceğim işte daha ne olsun :).
Pinterest'te o kadar güzel örneklerini gördüm ki, çarpı iş için de malzeme aldım. Aşağıdakiler de ipliklerim.
Bu arada tüm bunlara ne kadar harcadım diye merak eden varsa, kumaşların metre fiyatı 9-10 TLarasında değişiyordu. Etamin iplikleri tanesi 3 tl, drima dikiş iplikleri 2 tl, etamin kumaşları ise parçası 4,5 tl'di. Toplu alınca biraz fazla masraf ettim ama sonuçta er yada geç alınacaktı. Hatta aslında daha düz renk kumaş ta almam lazım.
Sol altta gördüğünüz elma desenli hafif kalın kumaşı kedi yatağı için aldım. Tamamlayıcı bir renk polar kumaş bulursam ilk dikeceğim şeylerden biri de o olacak :).
Kedi konusunda gelişmeler hala güzel. Bir ara hayvanlardan konuşurken eşim acaba kedi yerine küçük ırk bir köpek mi almayı düşünsek dedi. Düşündüm düşündüm önce biraz aklıma yatar gibi oldu ama sonra köpekleri çok sevsem de kedilere zaafım ayrı. İnternette biraz araştırma yaptım ve yine kedinin bizim için daha ideal bir ev arkadaşı olduğu düşüncesi ağır bastı. Bilemiyorum aksini düşünenler vardır. Ben olaya bizim imkanlarımız ve evimizin büyüklüğü açısından bakıyorum. Gönül isterki barınaklardaki tüm köpekler benim olsun ama vaziyet belli..
Neyse efendim yazıının sonuna gelelim, son tatilime çıkacağım için inceden bir hüzün olsa da bünyemde genel bir bayram havası hakim. Artık bavulları kapatmamız gerekiyor, tekrar görüşünceye dek kendinize iyi bakın :))
Fotoğraf : Kedi sevgimi bilen arkadaşım B. nin benim için çektiği tosuncuk, nasılda huzurlu uyuyor .