Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
yeniden merhaba , kedi mamaları ile ilgili ayrıca detaylı yazılar hazırlayacağım fakat ondan önce arada aklıma gelen soruları ve interne...
-
Merhaba, Bugün hastalığı keşfedeli üç gün oluyor. Aslında içimden yazmak gelmiyor artık ama aynı durumda olabilecek bizim gibi umutsuzca ç...
-
Merhaba, Henüz bloğu yeni açtığımda bahsettiğim üzere kedimizi bayramdan sonra almayı planlıyoruz. Artık Eylül ayına girmiş bulunduğumuz i...
-
Hastalığı ilk öğrendiğimden beri aklımdan geçen cümlelerden biri bu olmuştu. Sen daha miniciksin 9 aylıksın yaşını bile doldurmadın ki M...
Ben kedi Happy'nin orada okudum acınızı, çok çok üzüldüm. Epeydir bloglara uğradığım yoktu, Allah'ım sabırlar versin.
YanıtlaSilBen de çok kedi olduğu için bu acıyı çok yaşadım, sanırım tahmin edersiniz. :( zaten bu blogumu açma sebebim, şimdi olamyan kedilerimi anmak, 'bu dünyadan bir de böyle bir can geçti' diyebilmekti. Çünkü her birinin yeri apayrı, hatıraları yüreğimde, kafamda.
Daha 15 gün önce 2.5 aylık bir bebemi viral hastalıktan üç günde kaybettim. :( acım taze, tıpkı sizin gibi.
Bu yüzden bu akşam kalbim sizin yanınızda atıyor. Sevgilerimi yolluyorum kocaman, kocaman. :(
Çok üzüldüm ben de kaybınıza. İnsan baştan bilsede ömürlerinin daha kısa olduğunu kabullenemiyor işte bir türlü. Hele de erkenden gidince.
SilÇok özlüyorum çok. Bazen hayal etmeye çalışıyorum yeniden, başını nasıl seviyordum, nasıl sarılıp uyuyorduk. Ben malesef atlatamadım bu kaybı ama idare etmeye çalışıyorum işte. Size de sabırlar diliyorum. Kolay değil dediğiniz gibi ne kadar kedi o kadar kayıp ama hayatımıza güzellik farkındalık da katan onlar değil mi?
Özlemi, hasreti tabi ki zaman geçtikçe yumuşasa da asla unutulmuyorlar. Acı aynı dozunda kalsa kafayı yerdik sanırm. Bir gün kavuşacağım umudu olmasa ya da. Beni bunu bilmek çok rahatlatıyor. Geçici bir ayrılık sadece. :(
SilBir küçük bir şey, bir oyuncak, bir anı vs. her birini hatırlatan bir şey yaşıyorum sık sık. Hiç unutulmuyorlar ki.
Mesela blogda anlattığım bir kedim vardı. Sizin ki kadar uzun testler yapılamadı ama kuru fip hastalığı idi muhtemelen. Trafik kazasında ölene kadar 4.5 yıl yaşadı. (şimdi bütün hikayeler taslakta duruyor biliyorsunuz sanırım, arzu edrseniz bu hikayeyi yayınlarım okursunuz)
En çok andıklarımdan biridir, balık kızartırken hep "Melül'üüüüüüm" derim, çok hüzünlenirim. Eşim kızar bazen, insanları bu kadar anmıyorsun diye. :(
İsteyen istediğini desin, ben onları hayvan olarak görmüyorum cidden. Her biri bir birey, farklı farklı huyları, zevkleri oaln canlılar.
Üst yazı ile ilgili yorumu da buraya yazayım. Eşiniz de sizinle gelebilecek mi? Bir de onunla mı hasret olacaksınız yoksa? :(
Bence hikayelerinizi gizlemenin özel bir neden yoksa, yayınlayın herkes okusun böylece kedilerinizde bir anlamda hep o hikayelerde yaşarlar. Evet kayıplar ve hüzünlü hikayeler okurken bile çok üzüyor insanı ama hayatın iyi tarafları gibi kötü taraflarını da hatırlatıyor insana. Hastalık ile ilgili tüm o detayları yazmamın sebebi bizimle aynı sorunu yaşayacak olan insanlara en azından süreç hakkında yol göstermekti .Şimdi yazılı olan detayları bana sorsanız bir çoğunu unuttum mesela. Zaten unutmakta istiyorum çünkü ne zaman o zamanı düşünsem Miskin'in artık felç olduğu hüzünlü gözlerle bana baktığı zamanlar aklıma geliyor ve ağlamadan duramıyorum. tüm süreç boyunca tek yapabildiğm şey günde bir saat gidip kucağıma alıp sevmek oldu. Pek çok defa uyutmayı düşündüm ama yapamadım.
SilBen de insandan daha değersiz görmüyorum hayvanları hatta daha çok bile üzülüyorum böyle acı çektiklerinde çünkü bana inanılmaz masum ve saf geliyorlar. Başına ne geldiğinden habersiz bir çocuktan farkları yok benim gözümde. En çok da bu yaralıyor zaten insanı.
Eğer gitmeyi başarabilirsem eşimde benimle gelecek. Bir seneliğine buradaki hayatımızı durdurup orada kısa süreli bir düzen kurarız diye düşünüyorum. İşlere ara verip belki maddi açıdan sıkıntılı bir zaman olacak olsa da manevi olarak dinlenebileceğimiz bir fırsat olacağını düşünüyorum.
Oh bu çok güzel o halde. Birlikte gidebilmeniz yani. :)
YanıtlaSilO süreci detayı ile yazmanız çok iyi bir şeydi. Hepsini okudum ben de. Evet kesinlikle hayvanlar, konuşarak derdini anlatamayan çocuklar gibi aynı. Ben de de uyandırdıkları duygu bu.
Tabi ki kendi lisanları var, birbirleri ile konuşuyorlar, özellikle köpekler burada yemek veren biri var diye arkadaşlarına haber veriyor kesinlikle. :)
Hıım bu haber verme konusnda kediler daha bencil sanırım. :)
Yazılarımı sanki bir kitaba dönüştürebilir miyim bilmiyorum, sanırım çalınmasınlar diye biraz gizledim. Ama instagramda daha faalim. Daha güncel hikayeler aktarıyorum orada. patinakali kullanıcı adım. Gerçi blog sayfamda da instagram linki var.
Bu ara bahçede nüfusum çoğaldı, yeni doğurup bebelerini bana getiren anneler filan. Hatta gidecek olmasanız size çook sıcak, çook tatlı, yetim ve mağdur iki tekir kediş verebilirdim. :)
Kardeş değiller, benim elimde kanki oldular. Geliş hikayelerini bilseniz etkilenirdiniz muhakkak. Onlar mağduriyetten kurtuldu ama bu sefer de ben mağdurum da, mağdurum vaziyetlerindeyim. :) :)
Kocaman sevgilerimle....
Instagramda takip edeceğim sizi, ben de eskiden bakmazdım ama bu sıralar çok sık gezinir oldum instagramda.
SilGitmeyecek olsaydık seve seve alırdım ama malum durumumuz belli değil yarı yolda bırakmaya gönlüm el vermez, yanımda götürmekte mümkün değilken yeni bir maceraya bu sıralar atılmamak en iyisi sanırım :( Birde tabi virüs mevzusu var, evimize ocak ayına kadar istesekte kedi alamayız.
Umarım kısmetleri çıkar minnoşların, şimdiye kadar size denk gelmekle zaten çok şanslılarmış :)