DENEDİĞİM ÜRÜNLER

3 Eylül 2015 Perşembe

Kelimelerin Gücü

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Hep yazmak istedim, aklımda konular belirledim ama nedense bilgisayar başına geçince vazgeçtim. Şimdi hazırım sanırım...

Miskin'i kaybetme sürecinde hayatımın en mutsuz günlerini yaşadım. Kim ne derse desin umrumda değil Miskin'i kaybetmek benim için bir insanı kaybetmekten farksız oldu. Hatta bir insanı değil sanki kendi kolumu bacağımı gömmüşüm gibi geldi toprağa. Yaşamın anlamsızlığını, kısalığını bir kere daha hatırladım. Mutsuzluk beni yeniden düşünmeye, kendimi tekrar keşfetmeye sürükledi. Ben hayattan ne istiyordum? Mutluluk için mi yaşıyorum? Zevk için mi ? İnsanlığa hizmet için mi ?

Ben hayatı mutlu olmak ve güzel anılar biriktirmek için yaşıyorum sanırım. Her ne kadar bu anıların da bir anlamı olmadığını düşünsemde zavallı can bulmuş bünyem  en azından bir bütünken ve işliyorken bari mutlu olsun diye düşündüm. Benim için mutluluk nedir ? Beni ne mutlu eder? Bunları düşündüm uzun uzun. Hayattaki amaçlarımı, hayallerimi serdim masaya. Uzun yıllardır hep yurtdışına gitmenin hayalini kurmuştum, hep konuşmuştum ama konuşmada kalmış hiç bir icraatta bulunmamıştım.

Hep bir bahanem vardı, param yok, işim belirsiz vs. Sonra düşündüm. Bir insan bir şeyi yapmak isterse bence önünde kimse duramaz. Öyle yada böyle her şeyin üstesinden gelebilir yeter ki istesin. Benim karakterim de biraz öyledir zaten. Bir şeyi çok istediysem altından girip üstünden çıkar asılırım. Bir şeyi istersem ama emin değilsem denize olta atarım takılırsa olur, takılmazsa devam ederim. Ben uzun yılllardır denize olta attım bekliyordum işte. Şimdi ise olta takımını bir kenara atıp kendimi suya attım.

İşte kelimeler, konuşmalar, algıda seçicilik bu noktada bana bir sürü kapı açtı. Hayalimi gerçekleştirmenin pek çok yolu var ve ben bu yollar arasında dolanırken, yıllardır sürümcemede bıraktığım yüksek lisans tezimin öğrenci değişim programı sayesinde beni yurtdışına atabilecek bir fırsat olabileceğini keşfettim mesela. Şimdi okullar ile görüşüyorum, başvuru koşullarını belgelerini araştırıyorum bir yandan toefl çalışıyorum, bir yandan ingilizce kitap okuyorum.

Kısaca dünyevi dertlerden uzaklaşayım derken başka bir seviyede bu dertlerle uğraşır oldum aslında :).
Ama sonuçta yaşamın kuralı bu değil mi ? Bir şeyler yapmak istiyorsan bir bedel ödemek zorundasın. Dünyayı gezmek istiyorsam, bir yıl boyunca Amerika'da yaşayıp gezebileceksem bir kaç ay sıkılayım prosedürlerle uğraşayım razıyım ben. Amerika olmazsa Erasmus ile Avrupa...Ne olursa olsun hayalimi bir köşesinden gerçekleştirmeden bu sevdadan vazgeçmeyeceğim ...









2 yorum:

  1. Tekrar yazdığınızı görmek beni çok mutlu etti. Ben size karşı kendimi mahcup hissettim bunca zaman. Sizin Miskin'i kaybettiğiniz zamanlarda ben de sevgili babannemi akciğer kanserinden kaybettim. Emin olun o günlerden bu zamana kadar hep aklımdaydınız. Babannemi düşünürken sizi de düşündüm. Kedilerimin yüzlerine bakarken sizi de düşündüm. Sadece yazamadım işte. Bilemiyorum. Gün geliyor çok sevdiklerimizi kaybediyoruz ama yine gün geliyor tekrardan gülümsüyoruz hayata. İşte zaman dur durak bilmeden akmaya devam ediyor. Ve ne olduğunu anlayamadan iyileşmeye başlıyoruz. Aslında gittiklerinde kötü olmamıza sebep olan değil, bizlerle kalan hatıralarıyla iyileşmemize vesile olan sevdiklerimizi kalplerimizde her nerede olursak olalım taşımaya devam ediyoruz. Yeniden ve çokça sevebilmemiz, bu sevgiyi paylaşabilmemiz ümidiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Arayan Kedi, babaneniz için yazdığınız yazıyı okudum şimdi. Kaybınız için çok üzüldüm çok, mekanı cennet olsun...Sahip olduğumuz en büyük lütuflardan biri belki unutabilmek ve akıp giden zamanın bize anı yaşamak zorunda bırakması. Ancak öyle katlanılır oluyor acılar işte, dünya yeniden biraz normale dönüyor.

      Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim, benzer şekilde bende sizin için aynı dilekleri diliyorum, yüzünüzden gülümseme evinizden kediler eksik olmasın :)

      Sil

Popüler Yayınlar

Sayfalar