Bugün tüketim ile ilgili çok güzel bir makale okudum. Zaten bir süredir az tüketmek, ihtiyacım kadar almak konusunda dikkat ediyordum ama yine de alışveriş sitelerine girip bir şeyler almama engel olmuyordu bu dikkat !
Amerika'ya gitme planı ile birlikte tabi para biriktirmekte mecburiyet oldu. Kendime bir hedef koydum. Önümüzdeki ay temmuz ayına kadar yeni kıyafet, ayakkabı, ev eşyası yada aksesuar almayacağım. Aşırı olmamakla beraber tüketimi alışkanlık haline getirmiş bir kişi olarak sanırım bu çok zor gelecek. Yani şu anda hiç zor gelmiyor ama bir ay sonra bakalım bağımlılar gibi komaya girecek miyim merak etmiyor değilim. Kendi üzerimde bir deney olsun bu da :))
Başta bahsettiğim makalede insanları tüketmenin değil tecrübe etmenin gerçekten mutlu ettiğinden bahsediyordu. Yani yeni bir ruj almak yerine arkadaşlarınla birlikte bir öğlen yemeği yemek. Yada yeni giysiler yerine tatile gitmek, seyahat etmek. Düşününce ben de en çok bu anılarla mutlu olduğumu farkettim. (Sahip olduğuma en mutlu olduğum elektronik olan ve evde yapışık gezdiğimiz Ipad'i hariç tutarım hehe). Bir yaz tatilini geçirmek için bir kot şort yeter insana yada iki çift bikini, sayısı beşi geçmeyecek kadar da tişört, o zaman bu kocaman valizi ben ne gereksiz eşyalarla dolduruyorum diye sorarsın kendine. İnsan az ama şık olan parçalar ile idare edebilir pekala.
Sadece mevzu kıyafet mi? Evimizi de pek çok gereksiz eşya ile dolduruyoruz. Zaten evde çok eşya sevmeyen biriydim öteden beri ama benim bile evi arındırma operasyonuna ihtiyacım var belli bir düzeyde. Misafir için tek nevresim takımı ayırmak yeterli örneğin ikinci takıma ihtiyacım yok aslında. Mutfağı dolduran tabak çanağa ne demeli. Ölene kadar yeni bir mutfak eşyası almamı gerektirmeyecek kadar fazla tabak var...
Temmuza kadar bakalım bu fikirler değişecek mi hep birlikte göreceğiz. Dürüst olup arada kaçamak yapmayacağıma söz veriyorum ;)
Sanırım yavaş yavaş kendimi daha iyi tanıyorum..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
yeniden merhaba , kedi mamaları ile ilgili ayrıca detaylı yazılar hazırlayacağım fakat ondan önce arada aklıma gelen soruları ve interne...
-
Merhaba, Bugün hastalığı keşfedeli üç gün oluyor. Aslında içimden yazmak gelmiyor artık ama aynı durumda olabilecek bizim gibi umutsuzca ç...
-
Merhaba, Henüz bloğu yeni açtığımda bahsettiğim üzere kedimizi bayramdan sonra almayı planlıyoruz. Artık Eylül ayına girmiş bulunduğumuz i...
-
Hastalığı ilk öğrendiğimden beri aklımdan geçen cümlelerden biri bu olmuştu. Sen daha miniciksin 9 aylıksın yaşını bile doldurmadın ki M...
Bende sadeleşme yolunda adımlar atmaya çalışıyorum ve gerçekten fazlalıkları elemeye başladım bile, ilk iş kilo da oldu. Şimdi ev ve giysilere geçeceğim.:)
YanıtlaSilAğırlıklardan kurtulmam gerek..
Hep o indirimler değil mi bizi tüketime teşvik eden:/ :p
YanıtlaSilSize bir mail attım cevabınızı dört gözle bekliyorum:(
happy'i de kaybettik, koruyamadım küçücük hayvanı, özgür olsun özgür olsun derken al oldu özgür canım boncuğum, köpekler saldırdı dün, sabah kaybettik, sapasağlam yanımızdaydı dün sabah, ne zamana geçer bunun acısı
YanıtlaSilAhh nası üzüldüm nasıl anlatamam, içimden bir şeyler koptu gitti. Happyi çok ama çok sevmiştik, maceralarını hiç kaçırmadan zevkle ilk günden beri takipteydim şimdi inanasım gelmiyor...Olacağı varsa oluyor işte, ne yapsak etsek önüne geçemiyoruz :(( sizin suçunuz değil nolur koruyamadım diye düşünmeyin, siz ona yaşayabileceği en güzel hayatı armağan etmeye çalıştınız, sevginizi verdiniz. Verdiğiniz özgürlükten yana pişman olmayın asla bende miskinciği kısacık ömründe eve kapattığım için pişmanım mesela ama bu pişmanlıkların asla sonu gelmez. Her şeyi tam yapsanızda zamanı geldiyse bir sebepten oluyor işte... Happy'nin adı gibi çok mutlu bir kedi olduğuna eminim, çok mutlu yaşadı çok çok sevildi, sizin gibi bir sahibi olduğu için de çok şanslıydı. Şimdi miskin ile birlikteler, her zamanda kalbimizin içinde... Kendinize zaman verin, bu acılar çekilecek gibi değil biliyorum, insanın etinden et kopmuş gibi oluyor ama en azından onun şimdi huzurlu olduğunu düşünün. Elbet bunlar teselli olmuyor ama kendinizi çok yıpratmayın nolur. Her ne kdar tanışmamış olsak ta benim bu acıları yaşadığım dönemde çok destek oldunuz, hakkınızı ödemem mümkün değil... Acınızı en derinden paylaşıyorum buna emin olabilirsiniz...
Silçok teşekkür ederim, evet miskinle oynuyolardır biyerlerde, öyle düşünmek istiyorum...
SilSizinle gerçekten konuşmak istiyorum kedim'e fip teşhisi konuldu ve başlangıcında , evimde bir kedim daha var . Ve gittiğimiz veterinerler isimleri uyuşuyor.Benle irtibata geçerseniz gerçekten cok mutlu olurum. Mesajınızı beklıyorum 4 gözle : https://www.facebook.com/
YanıtlaSilMerhaba, çok geçmiş olsun.. bakırköy veteriner kliniğine gidiyorsunuz o zaman. Miskin'e en iyi şekilde bakmışlardı ve ellerinden geleni yaptılar. Malesef bizim hastalık süreci ıslak fip olduğu için çok ağır geçti, kuru fip olan kedilerin daha uzun sürelerde ve hayat kaliteleri düşmeden yaşayabildiklerini söylemişti Ece Hanım. Umarımki sizin ki fip değil benzer bir hastalıktır...Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım tabiki, önceki yazılarda hastalıkla ilgili kaynaklara linkler vermiştim oralara göz atmanızı öneririm.
Sil