DENEDİĞİM ÜRÜNLER

13 Ocak 2015 Salı

Yeni yıla girdimde ne oldu?

Hiç bir şey olmadı valla, aynen devam...

Daha önce fazla bahsetmedim ama ben genel olarak işini severek yapan ve keyif alan biriyim yani şanslı azınlıktanım ;). İş yerine giderken ayaklarım nadiren geri gider. Hele şu anki iş arkadaşlarımı ve bulunduğum departmanın havasını çok seviyorum. Buraya kadar her şey güzel. Ama işte bazen öyle anlar ve olaylar yaşıyorum ki nefret, nefret, nefret ediyorum. Gargamel çığlıkları atabilirim yani o derece..

Çok boşuna çalıştığımı hissediyorum ve her şeyden önemlisi değersiz ve aptal hissediyorum...Bu anlar genelde birilerinin iki dudağı arasında kukla gibi oynadığımı hissettiğim zamanlar oluyor. Birde ben demiştim size diyebileceğim zamanlar  ama diyemiyorum tabiki...

Misal bir konuda bir öneri sunuyorum, önerim kibarca red ediliyor ve şu konuda çalış deniyor. Tamam diyorum siz nasıl isterseniz patron sizsiniz. Bu defa o konu üzerine kafa patlatıyorum bir ay geçiyor, hazırlıklarımı yapıyorum, araştırmalar yapıyorum, zamanım geçiyor!! Projeyi tamamlamak için son bir kaç günüm kalmış.  Ve ne oluyor aa biz karar değiştirdik senin ilk önerdiğin konu üzerinden gidelim.

Kuklamıyım ben yahu ? Onca zamanımız varken sen harcat harcat,  son bir kaç gün kalmış artık hadi başa dön...Bu Türklerin spontanlığı ve kararsızlığı beni benden alıyor. Demekki yaptığım iş bir gram ciddiye alınmıyor, peh...


Bir de şöyle bir derdim varki iş ve ev dengesini bir türlü kuramıyorum. Yani işe önem verdiğim zaman evi ihmal ediyorum ve stresleniyorum. İşi kafamdan çıkardığım vakit ise iş yerine gittiğimde hafif bir şapşallık ve konsantrasyon sorunu yaşıyorum. Bu dengeleri bir türlü kurmayı öğrenemedim. 

Kuramadığım bu dengeler benim duygu durumumuda etkiliyor malesef. Örneğin işte bir konuda gol yediysem eve gittiğimde bunun etkisinden kurtulamıyorum. Düşünüyorda düşünüyorum, bazen sinirimi eşimden bile çıkarttığım oluyor. Evet, bunu yapmamalıyım biliyorum, biliyorum..

Elbette işin bir para kazanma ve yaşamını sürdürme aracı olduğunu biliyorum. Ama bu araç o kadar çok vaktimi alıyorki, bir şekilde geçirdiğim bu vakitleri motivasyon ile süslemek gerekiyor. İşin içine motivasyon ve başarılı olma hırsı girince işte duygu durumumda o noktada etkilenmeye başlıyor. 



Bence benim planlı programlı, sıkıcı bir memlekete ihtiyacım var.
Kanada' ya falan mı göçsem napsam diyorum, şartları araştırmak, imkanları zorlamak lazım.

http://www.milliyet.com.tr/kanada-285-bin-kisiye-vatandaslik-gundem-1998174/

Beni bekleyin anacım,

M







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Sayfalar